Bir hayal kırıklığı olarak Kemal Kılıçdaroğlu

25.06.2025 medyascope.tv

25 Haziran 2025’te medyascope.tv'de yaptığım değerlendirmeyi yayına Gülden Özdemir hazırladı

Merhaba, iyi günler, iyi sabahlar. Kemal Kılıçdaroğlu'dan bahsetmek istiyorum. İzleyenler bilir, bu konu çok girmek istediğim bir konu değil. Bunun birçok nedeni var. Sonuçta kaybetmiş bir siyasetçi, çok da fazla üzerine gitmemek lazım; ama yine de tabii ki konuşacak çok şey var. Seçimi kaybetmesi, seçimi kaybettikten sonra yeniden aday olması, kurultayda ikinci tura da dahil olması, bu arada seçimi kaybettiği için bir öz eleştiride bulunmaması, ki bilenler bilir ben ‘‘Kılıçdaroğlu kazanacak’’ dediğim için sonradan öz eleştiri yaptım, neden yanıldığımı anlattım. Kılıçdaroğlu bize neden kaybettiğini anlatmadı, kendisiyle yüzleşmedi. Neyse, bunlar bir yana. Daha sonra da Kılıçdaroğlu CHP'de hem var hem yok bir pozisyon takındı. Yine de buna girmek istemedim, bir tür kendime otosansür uyguladım. Ama bazı anlarda, özellikle bu kurultay davası ortaya çıktığı zaman bahsettim. 30 Haziran pazartesi gününde dava görülecek, belki sonuçlanacak, belki ertelenecek ve Kılıçdaroğlu'nun tekrar partinin başına gelme ihtimali var. Kendisi buna itiraz etmiyor, hatta en son yansıyan şeye göre kendisine giden CHP'li belediye başkanı ve parti yöneticilerine ‘‘Ne yani, partiyi kayyuma mı bırakayım?’’ demiş. Bütün bunlar Kılıçdaroğlu'nu konuşmayı bir anlamda gerektiriyor ama çok fazla bunların üzerinde durmak istemiyorum. Ben bu yayının başlığını, ‘‘Bir hayal kırıklığı olarak Kılıçdaroğlu’’ lafını bir önceki yayınımda etmiştim, sonlarına doğru etmiştim. Benim için böyle ve kırılmış olan hayalimle çok da fazla uğraşmak istemiyorum diyeyim ama mecburen kaçamıyorum. Şimdi niye bu yayını yapıyorum? Açıkçası sosyal medyada bu son yaptığı ‘‘Kayyuma mı bırakayım?’’ lafı üzerine çok şey çıktı. Birçok insan çok sert eleştiriler getirdi vesaire. Bunların tabii ki bir anlamı var ama beni en çok ilgilendiren husus şu. Geçen bir yayın yaptım, biliyorsunuz: ‘‘Bana arkadaşını söyle.’’ Fransızların bir lafıdır. Tam olarak şöyle der, ‘‘bana kiminle görüştüğünü söyle’’dir o; ‘‘kiminle görüştüğünü söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim’’ lafıdır. Şimdi bir bakıyorsunuz piyasada, medyada Kılıçdaroğlu'dan haber aktaran kişilere; tescilli AK Parti yanlısı, tescilli AK Parti, iktidar trolü. Mesela bir tanesi en son, ‘‘Kılıçdaroğlu 30 Haziran'da gelirse şunu yapacak bunu yapacak’’ diye anlatan birisi, çok iyi tanıyorum, çünkü zamanında bana ve birçok gazeteciye çok iğrenç bir şekilde saldırılar yapmış tescilli bir troll ama sürekli televizyonlarda, şurada burada… Bunları görüyorsunuz. Birtakım insanlar size kalkıyorlar, ‘‘Kılıçdaroğlu'nun planı şu’’ bilmem ne… Sonra bir bakıyorsunuz A Haber ‘‘Bay Kemal geliyor’’ diye başlık atıyor falan. Bunlar çok garip şeyler, yani bundan normalde rahatsız olması lazım. Ama geçen bir yayında da söyledim, adı lazım değil bir şahıs Kılıçdaroğlu'nun kendisine yolladığı mesajı aktarıyor bir yayında yanılmıyorsam. Ne demiş Kılıçdaroğlu? ‘‘Ya siz o kadar deneyimli gazetecisiniz, böyle kurultay gördünüz mü?’’ demiş. Şimdi Kılıçdaroğlu bunu birisine söyleyebilir, mesela Sedat Ergin'e söyler, mesela İsmail Saymaz'a söyler, diyelim ki Ertuğrul Özkök'e de söyler; ama bu kişiye niye söylüyor? Yani garip bir durum var. Bakıyorsunuz ne kadar tescilli CHP düşmanı varsa, CHP'nin ayağının tökezlemesini isteyen varsa, Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının cezaevinde olmasını zil takıp kutlayan insan varsa birden karşımıza ‘‘Bay Kemalci’’ olarak çıkıyorlar. Bu, olayın bir boyutu. Bir diğeri, mesela bir gazeteci Nuray Başaran çıkıyor Kılıçdaroğlu'dan duyduklarını aktarıyor ve CHP ile ilgili, özellikle kurultay davası ile ilgili çok şeyler söylüyor. Bunların çoğunun dezenformasyon olduğu kısa bir sürede ortaya çıkıyor, eyvallah, ama bir öğreniyoruz ki Kılıçdaroğlu'nun danışmanıymış. Kemal Kılıçdaroğlu böyle bir insana ne danışır? Gazeteciliğini kimse bilmez çünkü hiçbir şekilde iz bırakmadı, bırakacak bir hali de yoktu. Birtakım gazetelerin Ankara temsilciliğini falan yaptı ama yani ‘‘Türkiye'de 100 gazeteci say’’ deseniz adı kimsenin aklına gelmez. Belki şu günlerde geliyordur, çok konuştuğu için, çok çıkış yaptığı için. Ben az buçuk biliyorum kendisini ve onun Kılıçdaroğlu'nun danışmanı olduğunu duyduğumda önce ‘‘yalan’’ dedim, ‘‘olmaz’’ dedim, sonra doğrulandı. Ne diyeceğimi açıkçası bilemiyorum. Ama en son bir şey gördüm, bu yayını yapmamın nedeni odur. Şimdi biliyorsunuz dünyada çok kötü insan var, evet, kimilerinin gözünde ben de kötüyüm ama benim gözümde de çok kötü insan var. Bizim meslekte, gazetecilikte hele zibil, çok var. Ve benim gazeteciliğe ilk başladığım yıllarda tanıştığım birisi var, yani hani hiçbir şeyi emanet etmeyeceğiniz birisi benim gözümde. Siyasi olarak nerede durduğu belli olmayan, her gün başka yerde kendini gösteren birisi. Bir baktım geçenlerde Kılıçdaroğlu övüyor. Vallahi yani bir insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden birisi. Eğer izliyorsa o kişi kim olduğunu kendisi anlamıştır, belki yakından takip edenler de çıkartır, adını vermeyeceğim, adını vermeye gerek yok, değmez. Yani böyle hukuki olarak bir şeyden korktuğum için falan değil, yok değmez, hakikaten değmez. O kadar değmez ki ve o kadar değmeyen birisinin kalkıp Kılıçdaroğlu övüyor olması… Yani Allah kimsenin başına böyle bir kötülük vermesin. Çok uzatmayacağım. Maalesef Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'de çok önemli bir fırsatı kaçırdı, Türkiye için bir fırsatı kaçırdı. Şimdi de kendisi için, kişisel hayatı için, geriye bırakacakları anlamında fırsatlar kaçırmaya devam ediyor. Kendisi bilir, diyecek bir şey yok. Sonuçta bizden yaşça büyük, deneyimli birisidir, kendi takdiridir; ama kendisi benim için büyük bir hayal kırıklığıdır. Bunun onu ne kadar ilgilendirdiğini bilmiyorum. Zaten tekrar aynı şeye gelelim: Bana arkadaşını söyle, bana görüştüğün kişileri söyle, sana kim olduğunu söyleyelim olayının başka bir versiyonuyla karşı karşıyayız.
Peki bu yayını kime ithaf ediyorum? Geçen küçük yeğen, yeğenimin küçük kızı Deren çıktı ve burada insanları, izleyenleri çok etkilemiş ve sizlere hitap etti. Ama Deren'in bir de abisi var: Egemen. Rahmetli abim Mehmet Ali'nin ilk torunudur. Dolayısıyla abimin kardeşleri olarak — geride üç erkek daha bıraktı, yani dört erkektik, üç kişi kaldık — hepimizin ilk torunu Egemen. O size veda edecek, ben de topu Egemen'e bırakıyorum, çünkü çok hasta bir futbol tutkunudur Egemen. Söyleyeceklerim bu kadar, iyi günler.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
29.06.2025 Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’nun birbirlerinden medet umması ne anlama geliyor?
28.06.2025 Kemal Kılıçdaroğlu mucizesi
27.06.2025 “Türkiye’de seçimle iktidar değişimi dönemi kapandı” mı gerçekten?
26.06.2025 Cübbeli olmak değil, Cübbeli kalmak zor
25.06.2025 Fatih Altaylı Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı: “İspanya’dayken AKP’li bazı dostlar arayıp ‘gelme tutuklayacaklar’ dedi, sinirlendim ve geldim”
25.06.2025 Bir hayal kırıklığı olarak Kemal Kılıçdaroğlu
24.06.2025 CHP oyun bozmaya devam ediyor
23.06.2025 Yanıbaşımızda ülkeler birbirleriyle, biz ülke olarak birbirimizle savaşıyoruz
22.06.2025 “Öcalan Kürtleri satıyor” koalisyonu
22.06.2025 Fatih Altaylı’nın tutuklanması bize neler söylüyor?
29.06.2025 Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’nun birbirlerinden medet umması ne anlama geliyor?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı