Trump’ın Gazze planı Erdoğan’ı çok zorlayacak

01.10.2025 medyascope.tv

1 Ekim 2025’te medyascope.tv'de yaptığım değerlendirmeyi yayına Gülden Özdemir hazırladı

Merhaba, iyi günler, iyi sabahlar. Dünyanın gündeminde Amerikan Başkanı Donald Trump'ın Gazze planı var. Bir çözüm arayışı var ve bugün Hamas'ın vereceği cevap bekleniyor. İsrail kabul etti biliyorsunuz, Trump'ın yanında Netanyahu okey verdi ve dedi ki Trump, "Eğer Hamas kabul etmezse ne yapacağını biliyorsun, yanındayım," dedi Netanyahu'ya. Ama biliyoruz ki zaten Trump hep İsrail'in yanında oldu, Amerika Birleşik Devletleri yönetimi yanında oldu, Trump yanında oldu ve bir anlamda Gazze'de yaşanan soykırımın ortağı oldu, sponsoru oldu ve Amerikan yönetiminin İsrail'i zor durumda bırakacak, Netanyahu'yu zor durumda bırakacak bir planı kabul etmesi eşyanın tabiatına aykırı. Ama şurası da muhakkak ki 20 maddelik plan tam da Netanyahu'nun istediği gibi bir plan değil. Hatta Netanyahu'nun koalisyon ortaklarından bazıları çoktan plandan rahatsızlıklarını dile getirdiler.
Şimdi planın başarılı olup olmaması tartışılıyor. Zamana yayılacak bir şey ve de birçok konu aslında muğlak ama şu biliniyor ki plan Hamas'ı yok sayıyor. Hamas'ın Gazze'den çekilmesi söz konusu. Aksi takdirde bir şey yürümeyecek. Filistinlilere yönelik birtakım vaatlerin hepsi şartlara bağlanmış durumda. İsrail'in Gazze'deki varlığını, askerî varlığını hızlı bir şekilde çekmesi söz konusu değil. Birtakım uluslararası güçler İslam dünyasından, Arap dünyasından olayın içerisine dahil olacak. Sonuçta ABD'nin hazırladığı, İsrail'in razı olduğu ve Filistin tarafının özellikle Hamas'ın ne yapacağının belli olmadığı bir durumla karşı karşıyayız. Hamas'ın cevabı belli değil ama Hamas'la birlikte hareket eden İslami Cihat, ki İran yanlısı olarak tanımlanıyor biliyorsunuz, bu plana karşı olduğunu daha ilk andan itibaren açıkladı.
Şimdi Arap dünyasına, İslam dünyasına ve Türkiye'ye bakmak lazım. Arap ülkelerinin çoğu bu plana destek verdiler. Körfez ülkeleri de destek verdi. Türkiye de destek vermek zorunda kalıyor sanki. Öyle bir hava var. Erdoğan'ın ilk yaptığı açıklama, Trump'a çabaları için destek verdiğini söyledi. Ama tabii şöyle bir cümlesi de var: Tarafların razı olacağı bir anlaşmaya destek vereceğini söyledi. Burada Hamas'ın ne yapacağı Türkiye'yi birinci derecede ilgilendiriyor ve nitekim dün MİT Başkanı İbrahim Kalın Katar'a gitti. Ne diye gitti? Söylenen, Hamas'ı ikna etmek. Hamas'ı ikna etme konusunda Türkiye'nin dışında Mısır ve Katar da devreye girmiş durumda ama hiç de kolay olmayacağa benziyor. Bir ihtimal, daha yüksek bir ihtimal Hamas'ın birtakım itirazlarla birlikte planı kabul edeceği yolunda ama yine de belli olmaz diyelim. Fakat bunun, bu planın İslam dünyasına pazarlanabilmesi çok zor. Konumuz Türkiye ve Erdoğan.
Erdoğan'ın belli bir tarihten itibaren Gazze konusundaki yapıp ettiklerine baktığımız zaman, söylediklerine daha doğrusu, çok fazla bir şey yapmadı Türkiye biliyorsunuz, uzun bir süre İsrail'le ticaret de sürdü ama çok sert çıkışlar yaptı ve Hamas'a çok açık destekler verdi. Hamas'ı bir kurtuluş savaşçıları olarak tanımladı. Şimdi ilk plana yönelik tepkilere baktığımız zaman AK Parti çevrelerinden ya da yakınlarındaki, olaya hakim olan, bir anlamda Gazze meselesini sürekli gündemde tutmaya çalışan isimlerin hemen hemen hepsinin plana soğuk baktığını görmek mümkün. Açıkça, çok net bir şekilde karşı çıkanlar da var. Ama genellikle bu planın, Trump'ın planının çok da sindirilebilecek bir plan olmadığını dile getiriyorlar. Ama tabii ki şöyle bir şey var: Erdoğan'ın ne yapacağını bilmediği için birçok kişi, ayağı frende eleştiriyor ve Erdoğan da muhtemelen bu planı kabul etmek zorunda kalacak.
Bu planı kabul etmek zorunda kaldıktan sonra yaşanacaklar, yaşanacak olumsuzluklar, bu plan dahilinde yaşanacak olumsuzluklar herkesi, bu plana destek veren herkesi ama konumuzda Türkiye'de Erdoğan'ı zor durumda bırakacak. Şu anlamda bu olay önemli. Şunu diyeceksiniz tabii ki: Erdoğan birçok konuda geri adım attı. Suudi Arabistan konusunda, Birleşik Arap Emirlikleri konusunda, Mısır konusunda mesela, en büyük geri dönüşleri orada yaptı. Mesela Cemal Kaşıkçı cinayeti nedeniyle Suudi Arabistan'ı suçlayıp ardından Veliaht Prensle çok yakın ilişki kurmak zorunda kaldı. 15 Temmuz darbesiyle Birleşik Arap Emirlikleri’ni irtibatlandırıp sonra onunla da iyi ilişki kurmak zorunda kaldı. Mısır keza öyle. O ‘‘darbe’’, ‘‘darbeci Sisi’’, ‘‘Rabia’’ derken Türkiye Mısır'la ilişkilerini düzeltmek zorunda kaldı. Burada da bunu yapacaktır, yapabilir. Burada da geri adım olur, evet. Ama burada şöyle bir sorun var: Son dönemde Türkiye'de Erdoğan'ın iç kamuoyuna yönelik olarak söyleyebildiği belki de yegâne argüman Gazze'ydi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmayı gözünüzün önüne getirin. Girişte ve en uzun bölüm Gazze'ye ayrılmıştı ve taraftarları tarafından Erdoğan'a atfedilen dünya liderliği Gazze ile zirveye çıkıyordu. Ama biliyorduk ki Erdoğan bu konuda aslında çok da fazla bir şey yapamıyor, daha çok sözde ama hayata geçildiği zaman İsrail'e yönelik olarak Filistinlilerin, Hamas'ın yanında çok da fazla bir şey yapamadı. Şimdi işte bu plana karşı çıksa yalnız kalacak. Çünkü birlikte bayağı bir stratejik ilişkiler geliştirdiği Körfez ülkeleri, Mısır, hepsini bir şekilde karşısına almak zorunda kalacak ve ama daha önemlisi Trump'ı karşısına almak zorunda kalacak. Dolayısıyla bu planı bir şekilde içine sinmeye sinmeye kabul etmek zorunda kalacak. Şimdi uzun vadeli bir plandan bahsediyoruz. Filistinlilerin bir kazanımı olacaksa bu bugünden yarına olacak şeyler değil. En fazla İsrail'in silahlı saldırılarına ara vermesi, bitirmesi demiyorum bakın, ara vermesi belki. Ama Filistin'in kazanımları eğer plan işlerse birkaç yıl sonra olacak. Ama bu arada özellikle ilk aşamada göreceğiz ki — İsrail hâlâ orada, İsrail çok da rahatsız değil — Filistinlilerin içerisinden de değişik itirazlar gelecek. Eğer demin söylediğim gibi İslami Cihat ya da başka örgütler, belki de Hamas'ın içinden birileri plana aykırı bir şekilde askerî faaliyetlerini sürdürürlerse iş karışacak.
Sonuçta bir süreç başladı. Bu sürecin nereye evrileceği belli değil. Çok kişi bu konuda, ‘‘Plan bir işe yarayabilir belki ama hayata geçmesi çok zor olacak’’ diyorlar. Ve Erdoğan şu anda daha yeni Amerika Birleşik Devletleri'ne gidip bu olaya angaje olmuş olduğu için — Erdoğan'ın ziyaretinin hemen ardından oldu bunlar, hızlı bir şekilde gelişti — kendini soyutlama imkânı yok. Sonuçta bu planın faturası çıkarsa, ki çıkma ihtimali çok yüksek, Erdoğan'a da çıkacak ve Erdoğan'ın içeride özellikle kendi tabanına yönelik çok önemli bir propaganda malzemesi elinden alınmış olacak. Temenni ederim ki bu plan Filistinlilerin hayrına gelişmelere vesile olsun. Ama açık söyleyeyim, ne Trump'a güveniyorum ne Netanyahu'ya güveniyorum ve onların ‘‘evet’’ dediği bir şeyin, onların taşıyıcılığını yaptığı bir şeyin Filistinlilerin çok hayrına olacağını düşünmekte zorlanıyorum. Umarım ben yanılıyorumdur, umarım. Bakalım göreceğiz.
Bugün kime? Bir kadın oyuncuya. Açık söyleyeyim, bugün bir Juliet Binoche'un bir şeyini gördüm, Fransız sinemasından. Bu filoya destek, Filistin'e, Gazze'ye giden filoya destek mesajını gördüm. Juliette Binoche'u düşündüm ama onu ileri bir tarihe erteledim. Çünkü onun daha öncesinde çok daha büyük bir kadın oyuncu, yine Fransız. İşte biz Frankofonların böyle bir özelliği var, çok Fransız konuşuyoruz ama öyle. Jeanne Moreau. Jeanne Moreau, ne diyeyim? Şu hâli gençlik hâli, çok güzel bir kadınmış. Ama esas olarak çok iyi bir oyuncu, çok çok iyi bir oyuncu. Benim bildiğim, sadece Fransız sinemasının değil dünya sinemasının önde gelen birçok iyi yönetmeniyle çalışmış, ‘‘iyi’’yi özellikle vurgulamak istiyorum. Mesela Truffaut'yla, Godard'la, Antonioni ile, Buñuel'le, Orson Welles'le... Bir Antonioni'nin La Notte filmi, ‘‘Gece’’, Marcello Mastroianni ve Monica Vitti ile oynadığı film. Birkaç kez gördüm. O film bile başlı başına bir şey. Ve şöyle ilginç bir ayrıntı yakaladım Jeanne Moreau ile ilgili. Marguerite Duras vardır, Fransız kadın yazar. O da gerçekten çok büyük bir edebiyatçıdır. Onun çektiği bir film 1972'de Nathalie Granger diye. Meğer Jeanne Moreau bu filmde oynamış. Ben bu filmi bilmiyordum, yeni öğrendim. Şaşırmadım. Marguerite Duras'la Jeanne Moreau birbirine çok yakışan ikili. Ama yıllar sonra, 2001 yılında bir film çekiliyor, Cet Amour-Là diye, ‘‘İşte Aşk’’ diye ve Marguerite Duras'ı anlatıyor ve tabii ki başrolünde kim var? Jeanne Moreau var. Evet, 2017'de hayatını kaybetmiş bir büyük sanatçıya buradan saygı ve hayranlıklarımı iletiyorum. Söyleyeceklerim bu kadar. İyi günler.
Müge İplikçi: Herkese merhaba. ‘‘Zeytin Dalı’’nı bahane ederek size başka bir haber vermek istiyorum. Mikroscope dergimizin ‘‘Edebiyat Atölyesi’’, ‘‘İnşa Etmek’’ atölyesi olarak ilk kez sizlerle buluşacak. Bu cumartesi başlıyoruz. Bilgi gördüğünüz gibi ekranda.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
05.10.2025 “Erdoğan’ın kalabalık içindeki hüzünlü yalnızlığı”
03.10.2025 CHP’nin “değerli” yalnızlığı
02.10.2025 CHP’nin TBMM’de Erdoğan boykotu yanlış mıydı?
01.10.2025 Trump’ın Gazze planı Erdoğan’ı çok zorlayacak
30.09.2025 AK Parti’de çarşı karıştı mı?
29.09.2025 Turgay Ciner operasyonunun anlamı
28.09.2025 Bazı muhalif medya kuruluşları ve siyasetçilerin hiç tuhaf olmayan süreç karşıtlığı
28.09.2025 Özgür Özel Erdoğan’ın üstüne üstüne gidiyor
27.09.2025 Trump’ın ipiyle kuyuya inilir mi?
26.09.2025 Trump’ın bahşettiği meşruiyetle nereye kadar gidilebilir?
05.10.2025 “Erdoğan’ın kalabalık içindeki hüzünlü yalnızlığı”
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı