CHP çatıyı MHP değil de HDP ile çatabilir miydi?

10.07.2014 rusencakir.com

Dün bir grup gazeteci olarak, cumhurbaşkanı adayı HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile sohbet etme imkanı bulduk. Sohbetin önemli bir bölümü HDP’nin CHP ile ilişkisine odaklandı. Demirtaş’ın anlatımlarından şunu çıkartabiliyoruz: HDP başlangıçta Çankaya seçimlerine CHP ile belirleyecekleri ortak bir adayla girmek istemiş, ancak CHP yönetimi çatıyı HDP değil de MHP ile çatmaya karar verince kendi adayını belirleme yoluna gitmiş. Yine Demirtaş’ın sözlerinden, CHP’nin örneğin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eski yargıcı, İzmir Milletvekili Rıza Türmen’i aday göstermesi durumunda HDP’nin destek vermeye ve ayrı aday çıkarmamaya yatkın oldukları da anlaşılıyor.
Demirtaş bu işbirliğinin gerçekleşmemesi hakkında “CHP herhalde bizim bir bagajımız olduğunu düşünüyor ve bundan rahatsız oluyor” yorumunu yaptı ve şöyle devam etti: “Ancak bizim açımızdan CHP’nin de bir bagajı var. Eğer biz bunu göze alabiliyorsak onlar da alabilmeliydi...”

HDP’nin CHP ilgisi

Belli ki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP heyetiyle görüşürken çoktan MHP’ye “çatı adayı” olarak Prof. Ekmelettin İhsanoğlu’nu önermeyi kararlaştırmış. Yani HDP’nin ortak aday teklifinin hayata geçmesi muhtemel bile olamamış. Yine de bu olaydan hareketle iki soruyu ortaya atma fırsatını değerlendirmek iyi olabilir:
1)  HDP, çözüm süreci deneyimine rağmen neden AKP ile belli bir mesafede kalıp CHP ile yakınlaşmak istiyor?
2)  CHP neden HDP ile mesafesini koruyup MHP ile yakınlaşmayı tercih ediyor?
İlk sorudan başlayacak olursak, öncelikle Kürt siyasi hareketinin (KSH) CHP’ye yönelik ilgisinin yeni bir olgu olmadığını, zamanla azalsa bile hâlâ etkisini koruduğunu vurgulamalıyız. Bunun temelinde PKK’nın ilk ortaya çıktığı 1970’li yıllarda Bülent Ecevit liderliğindeki CHP’nin “sol” olarak bilinmesi ve Kürtler nezdinde belli bir popülaritesinin bulunması yatıyor olsa gerek. Kuşkusuz o tarihlerde CHP ile PKK’nın solculukları bambaşkaydı; üstelik geçen süre zarfında her iki hareket de büyük ölçüde değişip dönüştü ve solla ilişkisi başkalaştı fakat her şeye rağmen bu “akrabalık”ın zayıf da olsa sürdüğünü görüyoruz.
İkinci olarak, hiç de şeffaf gelişmeyen çözüm süreci bağlamında Abdullah Öcalan’ın AKP hükümetiyle bazı pazarlıklar yaptığı yolunda sürekli spekülasyonlar yapılıyor. Gezi direnişi ve 17-25 Aralık süreçlerinde KSH’nin AKP karşıtı pozisyonlar almayarak Erdoğan’ın elini güçlendirmiş olması bu iddiaları iyice yaygınlaştırdı. Halbuki gerek HDP/BDP, gerekse PKK bünyesinde, etkili yerlerde AKP ve Erdoğan’a fazla güvenmeyen çok sayıda kişi var. Bunların sırf bu iddiaları boşa çıkartmak ve aynı zamanda AKP ile pazarlıkta ellerini güçlendirmek için CHP’ye yönelmek istediklerini görüyoruz.

CHP’nin MHP ilgisi

Ne var ki CHP, HDP’nin uzattığı eli tıpkı 30 Mart yerel seçimleri öncesinde olduğu gibi bu sefer de geri çevirdi. Bunun nedenlerine baktığımızda ilk olarak karşımıza parti içinde belli bir güce sahip olan ulusalcı kanat çıkıyor. Bu kanadın seçmen nezdinde nasıl bir karşılık bulduğunu tam olarak ölçme imkanı yok ancak CHP yönetiminin HDP ile yakınlaşarak tek güçlü olduğu ülkenin batısı ve sahil şeridinde de kriz yaşamak istemediği anlaşılıyor.
Kaldı ki ulusalcılar dışındaki CHP’lilerin de Kürt sorunu, çözüm süreci ve dolayısıyla KSH hakkında fazla pozitif bir bakış açısına sahip oldukları söylenemez. 1980’li yıllarda ülkede Kürt sorununun çözümü konusunda öncü bir rol oynamış olan merkez solun bugün çok uç bir noktaya savrulmuş olduğu acı bir gerçek. İşte bu savrulma CHP’yi net bir şekilde HDP’den iyice uzaklaştırıp MHP’ye daha fazla yakınlaştırıyor.
Öte yandan Deniz Baykal’ın liderliğinde kısmen gözlediğimiz “sağa açılma” Kılıçdaroğlu döneminde temel stratejilerden biri haline gelmiş durumda. 30 Mart’ta Hatay, Ankara gibi yerlerde başarılı olduğuna hükmedilen bu açılım Köşk seçimleriyle birlikte daha da ön plana çıktı. Sonuçta normal şartlarda adı asla CHP ile birlikte anılmayacak olan Prof. İhsanoğlu bu partinin MHP ile birlikte ortak cumhurbaşkanı adayı oldu. Burada asıl değişenin Prof. İhsanoğlu veya MHP değil CHP olduğu açıktır.

Teori başka pratik başka

Dolayısıyla siyasette her şeyin normal seyrinde aktığını, KSH’nin HDP üzerinden bu akışı değiştirme girişiminin zaten pek bir başarı şansı bulunmadığını söyleyebiliriz. CHP’nin soldan iyice uzaklaşması HDP’yi solda iyice yalnızlaştırıyor fakat bu durumun CHP’den neleri götürüp HDP’ye neleri getirebileceği belirsiz. Diğer bir deyişle CHP’nin sağa yönelişi nedeniyle bu parti tabanından hatırı sayılır bir oyun Çankaya seçimlerinde HDP adayı Demirtaş’a yöneleceği “teorik” açıdan doğru bir önerme olsa bile bunun pratiğe nasıl yansıyacağının bir muamma olduğu kanısındayım.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
24.10.2024 Altan Tan ile söyleşi: Kim çözüm istiyor, kim istemiyor?
24.10.2024 Transatlantik: TUSAŞ saldırısı, Öcalan’ın mesajı ve “çözüm süreci” - ABD seçimlerine son 12 - Fethullah Gülen’in ölümü
23.10.2024 Gazeteci Ahmet Dönmez ile Fethullahçılığın geleceği üzerine söyleşi: "Bu yapıyı dünya-daki hemen her sıklet merkezi yönetmek isteyecektir”
22.10.2024 “Mahrem yapı”yı yakından takip eden eski bir Fethullahçı’nın öngörüsü: "Başa Abdullah Aymaz geçer, ama esas lider Mustafa Yeşil olur”
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı